30 Eylül 2015 Çarşamba

KİRLİ GÜNLER, MUTLU YÜZLER... 13. VE 14. GÜN FETHİYE / ÖLÜDENİZ...

    Evettt nerede kalmıştık :) Tatil yazılarımın sondan bir öncesiyle karşınızdayım. Sanırım yanlış zamanda yazmaya başlamışım tatil yazılarıma asıl şimdi başlamalıymışım bu kasvetli havalarda fotoğraflara bakmak, tatilden bahsetmek insanın içini açıyor :) Ben yazıyı yazarken acayip keyif alıyorum umarım sizlerde okurken keyif alırsınız... 

    Göcek' ten yola çıkıp çok uzun sürmeyen bir yolculuktan sonra Ölüdeniz'de ki kamp alanımıza vardık. Tatil boyunca hangi şehirde olursa olsun konaklayacağımız yere gidip orada kaldık akşamları çünkü hem gece yolculuğundan hem de yorgunluktan kaçıp sabah erken saatte tura başlayabiliyorduk. Sizinde bol kilometreli bir tatil hayaliniz var ise naçizane tavsiyemdir. 

       Kamp alanımızın nerede olduğunu tam tarif edemem sanırım ama Ölüdeniz'e gelmeden küçük bir tabelası var ve 2km tepeye doğru çıkıyorsunuz. Yol tek şerit o yüzden de yola girmeden aramanız için bir telefon numarası var. Yolda sıkışmayın diye :)  



Kamp sahibi çok ilgili biri eşiyle beraber işletiyorlar. Yemekleri güzel mekan güzel. Hem dinenebilir hem eğlenebilirsiniz. Çoğu şey düşünülmüş, oyun alanı, açıkhava sineması :) ben bir tek duşlarından memnun kalmadım böyle bir yere daha fazlası bekleniyor. Kamp ile ilgili daha fazla bilgi için KampingTürkiye  sayfasına girebilirsiniz. ( kamp fotoğrafları Fethiyeoludenizdogakamp.blogspot dan) 



Kamp alanına giderken ki manzaramız... 

    Kampa yerleştikten sonra Fethiye gecelerine akalım dedik  :) Hisarönü bu konuda baya bir meşhurmuş ancak ben hiçççç beğenmedim ve bir daha asla gitmem. Sadece turistler için yapılmış mekanlar, kalabalık ve tıkış tıkış bir yer, yemek yemek için düzgün bir yer bile bulmadık. Gerçi herkesin kendi zevki ama ben bir daha tercih etmem. Çok fazla vakit geçiremedik Hisarönü' nde yemek yemek için Fethiye'ye indik ve orada gezindik. Kalabalık değildi zaten geç bir saat olunca çoğu yerde kapalıydı. Yemeğimizi yedikten sonra kampa gidip güzel bir uyku çektik. 

       Ertesi gün önce Ölüdeniz'e indik ama sahilde biraz yüzüp dinlendikten sonra Kelebekler Vadisine giden teknelerle bindik. Turları tercih etmedik tekne gidiş dönüş 20 tl götürüyor. 


Tabii ki Fethiye deyince yamaç paraşütü geliyor insanın aklına. Fiyatı 240 tl. 






  Kelebekler vadisine ilk defa gittim. Ayna grubunun klibinden hatırlıyordum :) Çok zaman geçirmedik 2 saat anca kaldık denizi güzel ve dalgalıydı. Çok kalabalık değil. Şezlong yok sahilde ama bir kace ve kamp alanı var. Anlatmazsam olmaz hemen ufak bir hikaye; tam tekneye binerken biri ismimi sesleniyor bende bana değildir ama adaşım kimmiş acaba diye yavaştan sesin geldiği tarafa doğru kafamı çeviriyorum veee en son lisede görüştüğüm Fransa' da yaşayan arkadaşım... :) :) onlarda eşiyle tatile gelmişler Türkiye'ye. Ayarlasan olmayacak bir durum :) Oturduk sohbet ettik güzel bir anı olarak kaldı bizde :) 


   Vadiden ayrılınca ver elini Kayaköy dedik. Açıkçası Fethiye ile ilgili en en beğendiğim yer oldu Kayaköy hayallerimin ötesinde. 







   Vikipedi derki; "Kayaköy, birbirinden çok farklı iki yerleşim alanından oluşmaktadır. Bunların birincisi; turizmde de önemli yeri olan, 19. yüzyıl başında kurulmuş, yamaçlara dayalı ve nispeten yakın tarihli bir yerleşim olmakla birlikte, Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde, tamamı Rum, 3000 nüfuslu bir kasaba boyutuna ulaşmış, eski adları Levissi veya Karmylassos şeklinde geçen köydür. 1957 Fethiye Depremi ile evler harabeye dönüşmüş olsa da, canlı müze niteliği ile turistlerin büyük ilgisini çekmektedir. Eski Kayaköy' de halen yaklaşık 40 hane mevcuttur. Kayaköy'de gezilip görülecek yerler arasında büyük ve küçük kilise ile on dört şapel bulunmaktadır. Ayrıca küçük kilise yanında bir çömlek atölyesi (Çömlekhane) vardır. Küçük kilise yolundan yalnızca deniz veya yürüyerek ulaşımın mümkün olduğu Soğuk Su koyuna yaklaşık kırk dakikada gidilebilir. İkinci yerleşim, 1923 Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi ile Kayaköy'de iskan edilen Batı Trakya Türklerinin buradaki altyapıya ayak uyduramamaları nedeniyle, bu göçmenlerce ovada kurulmuş daha büyük boyutlu kısımdır. "  

  (Daha fazla yorum ve fotoğraf için Tripadvisor.com)

   Kayaköy'den de Gemiler koyuna geçtik. 


  Giriş ücreti 15tl. Biz gittiğimizde çok kalabalık değildi. Denize girmedim ama sahili temiz şezlonglar ayrıca ücretlendiriliyor. Tripadvisor'da çok olumlu yorum yok. Ben o kadar kötü bulmadım. Kayaköy'e giderseniz uğrayın derim. 

  Gemiler koyunda yarım saat geçirdikten sonra Çalış plajına doğru gün batımına yetişmeye çalıştık ama yetişemedik :( caretta yumurtaları koruma altında tutulduğu oldukça uzun bir plaj biz geç kalınca biraz yürüyüp yemek için Fethiye merkeze geçtik. Yemek için eğer balık ve alkol kullanıyorsanız Fethiye de en en güzel yer balıkçılar çarşısı... 
  

  Balık tezgahlarının etrafında minik restoranlar siz balığınızı alıyorsunuz onlar pişiriyor. Mezelerinizi seçip keyif yapmak kalıyor size. ( Fotoğraf Panoramio. comdan )

   Biz yemek için Paşa Kebabı tercih ettik aramızda balık yemeyenler var :) Yorumlar ve görsel için Tripadvisor.com.tr :) 

   Oldukça yorucu bir günün ardından kampa gidip dinlendik. Ertesi gün sabah yine erkenden kalkıp Kaş'a doğru yola koyulduk. Xanthos-leton, Saklıkent'i gezdik. Onlarda bir sonraki yazımda :) 

   Yağmur yağarken tatil anıları... Darısı bir sonraki seneye :) Son 2 günüm kaldı tatil anılarımda. Okumaya devam :) 


    

29 Eylül 2015 Salı

HEYYYY BEN GELDİM.... :) :)

   Çok çok çok uzun bir ara oldu farkındayım ve bundan dolayı çok üzgünüm ama işler, araya giren seminer programı ve 9 günlük bayram tatilinden fırsat bulup anca dönebildik. 2 Haftadır evimizden uzaktaydık çok şükür evime iş yerime kavuştum :) Yoğun bir tempoyla başlamış olsak bile. Yine de mutluyum. Sizinle paylaşacağım o kadar şey var ki :) Öncelikle Kirli Günler, Mutlu Yüzler yazılarımızda son 2 yer kaldı onlar bittikten sonra seminer için gittiğim İznik-Bursa var :) Sonra yapılan yeni alışverişler, kitaplar... İşimiz çok :) :)  

    Ben yavaştan işlerimi toparlayıp size yarın süper bir yazı yazıcam. Bugün sadece selam vermek istedim sizlere. 

    Güzel bir hafta geçirmenizi dilerim... 

9 Eylül 2015 Çarşamba

BU VATAN ŞEHİTLERİNE AĞLIYOR....



    ÖNCE 15 SONRA 20 SONRA 30 SONRA 40.... NASIL DAYANSIN YÜREK NASIL DAYANSIN ANALAR BABALAR EŞLER ÇOCUKLAR... EVLERE ATEŞ DÜŞÜYOR BİZİM YÜREĞİMİZ YANIYOR. DURDURUN DİYORUZ YETER DİYORUZ SESİMİZİ SADECE BİZ DUYUYORUZ... 






Kanas uzaktan atıldığında, bir ıslık sesi gibi ses çıkarır. O sesi zaten duyduğunda yaşıyorsun demektir. Emre vardı bizim takımda, ön tarafta. Sivaslı. O duyamadı... ( NEFES: VATAN SAĞOLSUN)



4 Eylül 2015 Cuma

KİRLİ GÜNLER, MUTLU YÜZLER... 11. VE 12. GÜN KÖYCEĞİZ / DALAMAN / GÖCEK...

    Haftanın son günü tatilimizin son günlerini anlatarak geçicek :( Gerçi daha anlatacağım 4 gün daha var ama onlarda haftaya inşallah. 
    
     10. gün akşam Marmaris'ten Köyceğize geldik. Güzelce bir kordonunda gezdik. Sonra turlara baktık. Önce tura katılmaya karar verdik ama sonra Göcek'ten tur yapmanın daha mantıklı olduğunu düşündük ve çok merak etsek de maalesef İztuzu plajını gezemedik. Fiyatları 50-60 arasında değişiyor 3 yere götürüyor tekneler sizi ve bütün gününüz neredeyse İztuzunda geçiyormuş. Birazda bu yüzden kararsız kalıp Göcek'i tercih ettik.  Tur araştırmamızdan sonra kamp alanına gittik ama ortada kamp alanı yok. Tadilattaymış :( bir tanesi de daha uzak bir yerde bulunuyor. Biraz araştırma sonrası bir yer bulduk hemde ücretsiz :) çadırımızı oraya kurduk ve 2 gece orada kaldık. Neresi derseniz... Söyleyemem :) 



tabii ki burada kalmadık :) 


Köyceğiz kordon... 

    11 günümüz için muhteşem bir planımız vardı; rafting :) Baştan söyleyeyim çok çok çok güzeldi :) Biz internet üzerinden 100tl olarak aldık rafting paketini. Ulaşım, sabah kahvaltısı, rafting ve yemek dahil pakete. Gerçekten yemekleri de oldukça güzeldi. Belirlenen yerden bir araç aldı bizi ve yaklaşık 1.30 saat sonunda Doğadayıza vardık. Önce güzel bir kahvaltı ve bilgilendirmenin ardından yine düştük yollara. 30 dakika daha gittik ve raftinge başlayacağımız yere geldik. Yine güvenlik ve bilgilendirmenin ardından 3 saatlik muhteşem maraton başladı. 3 saat durmaksızın yapmıyorsunuz ama geçirdiğiniz zaman o kadar. Hocaları dinlemeniz çok önemli onları dinlerseniz hiç bir sıkıntı olmadan parkuru tamamlıyorsunuz. Ben daha zor bekliyordum ama çok keyifli ve komikti. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Birde unutmamanız gereken 2 şey güneş kremi ve deniz ayakkabısı. Gittiğiniz ekipte çok önemli. Tanımadığımız 2 çiftle beraber bota bindik şansımıza bir çift Sakarya'dan geliyorlardı hemen sohbet muhabbet kuruldu. Hocamızda çok iyiydi saolsun tabii son anda beni bottan atmasaydı :D Vala raftingde çok çok eğlendim kendi adıma konuşayım. Şiddetle de tavsiye ediyorum yolunuz düşerse yapmadan dönmeyin :) 


Gitmeden önce son fotoğrafımız. Orada çekilen fotoğrafları biz almadık maalesef. O yüzden tek fotoğrafımız bu :) Atom karıncaya benziyoruz :) :) 

     Rafting dönüşü yemeklerimizi yedik ve dalamana gere döndük. Bizde oradan Köyceğize. Ertesi sabah çadırımızı toplayıp yola koyulduk ve Göcek tekne turuna yetiştik. 12 adalar turu olarak geçiyor biz Falcon 1'i seçtik tur olarak çok da memnun kaldık kişi başı 50 tl. Çay balık meyve ikram edildi. Yalnız yanınıza biraz atıştırmalık ve bol su alırsanız sizin için iyi olur yoksa ücretler biraz fazla doğal olarak. Çok kalabalık değildi tekne ve kalabalık olmayınca da birbirimizle kaynaşıp eğlenmekte daha güzel oldu :) 


Göcek çarşı. 










    12 adalar deselerde 5 koyu geziyorsunuz. Bedri rahmi koyu, Sıralıbük, Sarsala, Kleopatra hamamı ve Yassıcaadalar. Ben sadece yassıcaadaları beğenmedim onun dışında hepsi çok güzeldi. Göcek tekne turumuzda gerçekten çok keyifli geçti bizim için. Sabah 10 da başladı ve akşam 7 de dönüş yaptık. Göcek'in koyları ve denizi çok güzeldi. Çarşısını da çok beğendim ben. Yükselmeye potansiyeli olan bir kıyı şehri. 





    Eee Göcek te akşamı yaptık yola devam sırada 2 gün Fethiye-Ölüdeniz var :) 


    Hepinize iyi haftasonları bol güneş bol kahkaha ve bol eğlenceler efendim :) 











2 Eylül 2015 Çarşamba

MODACRUZ TÜRKİYENİN EN BÜYÜK GARDROBU...

    Bugün sizlere benimde bir kaç ay önce keşfettiğim ve kendime de bir dolap açtığım modacruz'dan bahsedeceğim. Gezi yazılarım devam edecek bu küçük bir mola :) www.modacruz.com Hem kullanmadığınız ürünleri, etiketi üstünde olan ama bir türlü giyemediğiniz kıyafetleri, ordan burdan hediye gelen ama zevkinize uymayan eşyalarınızı satıp yenilerini beğenip alabileceğiniz bir alışveriş sitesi. Etiketli ürünler, ikinci el ürünler hepsini bulmanız mümkün bu sitede. Bende geçen ay kendime bir dolap açtım henüz bir satış yapamasam da :( en azından artık kullanamadığım ürünleri satma şansım olacak inşallah :) Sizlerde bu sitede gezinmek istiyorsanız tık tık... :) 


Bunlarda naçizane benim satışımda olan ürünler. Almak istediğiniz varsa yardımcı oluruz :) :)